Ergenlik dönemi anne ve babaların çocuklarında çok zorlandıkları bir dönem olabilir. Belki geriye doğru düşündüğümüzde bizim hayatımızda da en zorlandığımız dönemin o yaşlar olduğunu söyleriz. Büyük çatışmaların yaşandığı, bireyselleşmenin kendiliğin fark edilip ortaya konmaya çalışıldığı bu oldukça çalkantılı ve bir o kadar karmaşık dönemde çocuklarımızda ruhsal olarak değişimler olduğu gibi fiziksel olarak bizlerin de dışarıdan fark ettiği birçok değişim oluyor.
Yüzde sivilce, akne artışları, bel çevresi kalınlaşması, yağlanması, kıllanma artışı, sık yeme, kilo alma, depresyona ya da anksiyeteye eğilim gördüğümüz bu fiziksel değişiklikler arasında olmasına rağmen bizim ergenlikle ilgili olduğunu düşündüğümüz bütün bu belirtilerin altında yatan “polikistik over sendromu” olarak bildiğimiz bir hastalık da sinsice bekliyor olabilir.
Polikistik Over Sendromu özellikle üreme çağındaki kadınların yüzde onunda henüz adet bile görmemiş kız çocuklarımızın yüzde yirmisinde görülen ve belirtileri ergenlik ile çok karışan bir sendrom olduğundan tanı konması da oldukça geç ve güç olabiliyor. Çoğu kadın bu tanıyı yirmili yaşlarında ancak alabiliyor.
Hastalığın tanısının erken dönemde konması seyri ve ileride yaratabileceği hastalıkları önleyebilmek açısından önemli çünkü PKOS ileride insülin direncine metabolik sendroma obeziteye diyabet hastalığına depresyona ve dahası kısırlığa da yol açabiliyor.
Eğer odasından çıkmayan, sizinle sürekli çatışma halinde olan, suratı sivilcelenmiş, abur cubur ya da fast food dışında düzgün beslenmeyen, göbeği yağlanmış, sürekli vücut hatlarını kapatacak kıyafetler giyen, mutsuz, isteksiz görünen, belki biraz dağınık olan, telefonu dışında hayatla tüm bağlarını koparmış gibi duran ergen bir kız çocuğunuz varsa bu hastalığının da olabileceğini özellikle aklınızda tutmanızı isterim
Çünkü ergenlik diye düşündüğümüz yıllarda alamadığımız önlemler, sonrasında daha büyük tehlikeler olarak kapımızda bekliyor olabilir.
